Ertürk Akşun- Agafya (Tanıtım,yorum)

Ankara'dan İzmire seyahatimde otobüs terminalinde gözüme çarpan bir kitaptı Agafya. Uzaktan kapılıvermiştim nedense. Hemen kitapçıya yürüyüp elime aldım ve arkasını okumaya başlayınca çok beğenmiştim. Ertürk Akşun tanıdığım bir yazar değil. Genelde tanımadığım okumadığım yazara da karşı bir ön yargım vardır. Fazlasıyla dikkatimi çeken bu kitabı hemen aldım fakat o sırada farklı bir kitaba devam ettiğim için başlayamadım. Okumaya başladığımda çok büyük bir heves oluştu. Öncelikle kitabı anlatmadan Yazarı hakkında biraz araştırma yaptım ve okuduğumda aslında Trakya Üniversitesi Fizik bölümünden mezunmuş. Kitap yazmaya başlamış ve onda mutlu olduğunu anlamış. Ve işte şimdi karşınızda Agafya...

Bu Kitabı ilk 3 yıl önce okumuştum. Ankara'nın Sonbaharını bilirsiniz. Gerçekten muhteşem bir görüntü oluşuyor her yerde. Beytepe Kampüsünde bir yurtta kalıyordum o sıra ve penceremin önünde kocaman bir orman vardı. Yani hayal ederseniz aslında çok güzel bir manzaraya karşı başladım o sıra. Kitabın kapağına da bakınca kendinizi o Sonbaharın heyecanı ve hüznüne kaptırıyorsunuz.

Kitap genelde Anton tarafından anlatılıyor. Sürekli bir geçmişe dönüklük, anılar ve mektuplar bulunmakta. Normalde okuduğum bir kitapta akıcılık devam ederken bir anda kesilip araya mektup, anı ve benzeri kesintilerden pek hoşlanmam. Çabuk sıkılırım. Fakat bu kitapta beni aşırı rahatsız etmedi. hatta biraz okuyayım yine mektup gelsin, hadi şimdi Agafyanın mektubu olsun diye hızlı hızlı okuduğum oldu.

Kitabın kahramanlarında gerçekten güçlü karakterler bulunmakta. Agafya ülkesinden kaçmak zorunda kalmış güçlü bir kadındır. Ama ne olursa olsun eninde sonunda kendine zarar vermiştir.

Kitap sadece Aşkı değil, Savaşı, Hırsı, acıları anlatmaktadır. Kitabı okuyan herkes aslında bir yerlerden kendini görebilir o açıdan çok yönlü bir kitaptır.

Agafya isminin anlamını araştırmaya çalıştım. Detaylı bir sonuç alamadım. Yalnızca 'iyi' anlamına geldiği ve kökeninin Rumca'ya dayandığını öğrendim...

Kitabı okumak istiyorsanız; Eğer uzun soluklu cümlelere sınırsız duygulu yazılardan hoşlanıyorsanız kesinlikle tavsiye ederim...

Kitabın içinde çok fazla altını çizdiğim yerler bulunmakta.Rastgele birini seçtim.

'Korkma seveceğin birisi mutlaka çıkar. Yoksulluk gibi, hapislik gibi, ölüm gibi,doğum gibi,mutlaka aşk da kapını bir kere de olsa çalacaktır. Ondan kimse kaçamaz.

Ayrıca aşkı şu ana kadar kim tarif edebilmiş ki. Aşkın yasası yoktur. Bir gün, hiç beklemediğin bir anda çıkıverir karşına. Aşk, kendi yasasını kendi koyar. Sen hiç duydun mu ' yasal aşk' diye bir şey? Varsa bile en sıkıcı aşk yasal aşk değil midir? Aşk bir şaşırma durumudur, alışkanlık haline geldiği anda aslında bitmiştir.